Dijital bağımlılık, bireylerin elektronik cihazları ve dijital platformları (örneğin, akıllı telefonlar, bilgisayarlar, sosyal medya, video oyunları) aşırı ve kontrolsüz bir şekilde kullanma eğilimidir. Ders çalışmaya başlama süreci, özellikle öğrenciler için bir planlama, motivasyon ve odaklanma gerektirir. Ancak dijital bağımlılık, bu süreci çeşitli şekillerde sekteye uğratabilir. Dijital bağımlılığın ders çalışmaya başlamayı etkilemesi, daha çok bireyin sürekli dijital uyarıcılar (bildirimler, mesajlar, oyunlar, sosyal medya güncellemeleri) ile karşı karşıya kalmasıyla ilgilidir. Beyin, bu tür anlık ödülleri veya uyarıcıları bekler hale geldiğinde, daha uzun süreli odaklanmayı ve sonuç getirecek eylemleri (örneğin ders çalışmayı) başlatma motivasyonu azalır. Bunun sonucunda, kişi ders çalışmaya başlamakta güçlük çekebilir veya sürekli erteleme davranışı gösterebilir. Bir başka deyişle, dijital bağımlılık beyni kısa vadeli ödüllerle sürekli olarak meşgul eder ve uzun vadeli görevlerin (örneğin, ders çalışma) önemini göz ardı etmesine neden olur. Bu bağımlılık, zamanla ders çalışmaya başlama alışkanlıklarını ciddi şekilde baltalar ve öğrencinin akademik hayatında istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu etkiler, dijital cihazların kullanım şekline, kişinin dijital platformlardaki alışkanlıklarına ve dijital bağımlılığın derecesine göre farklılık gösterebilir. Örneğin, bir kişi sadece sosyal medyada vakit geçiriyorsa, dikkatin bölünmesi veya erteleme davranışı gibi sorunlar öne çıkarken; video oyunlarına bağımlı biri için zaman yönetimi ve ders çalışma için ayrılan vakit daha büyük bir sorun haline gelebilir. Dijital bağımlılığın ders çalışmaya başlamayı erteleme üzerindeki etkileri daha detaylı incelendiğinde, bu süreçte ortaya çıkan çeşitli davranış kalıplarını ve psikolojik faktörleri daha iyi anlayabiliriz. Dijital cihazların sunduğu sürekli uyarıcılar, ders çalışmayı başlatmayı zorlaştırabilir. Dijital bağımlılığın ders çalışmayı engellemedeki etkilerini aşağıdaki başlıklar altında inceleyebiliriz: 1. Anında Tatmin Arayışı: Dijital bağımlılık, beynin ödül sistemini etkileyerek anında tatmin arayışını tetikler. Sosyal medya beğenileri, video oyunlarında kazanılan puanlar veya akış hizmetlerinde izlenen içerikler, hızlı bir şekilde dopamin salgılar ve kişiyi tekrar tekrar bu davranışları yapmaya teşvik eder. Ders çalışmak ise bu tür bir anında tatmin sağlamaz, bu yüzden kişiler ders çalışmayı başlatmayı sürekli erteleyebilir. 2. Sürekli Uyarıcılar ve Bildirimler: Sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları ve oyunlar, sürekli olarak dikkati çeken bildirimler sunar. Bu bildirimler, ders çalışmayı planlayan bireylerin odaklanmasını ve başlamasını zorlaştırır. Bu uyarıcılar kesilmediğinde, ders çalışmaya başlamadan önce "sadece bir bildirim daha kontrol edeyim" düşüncesiyle sürekli ertelemeye yol açar. Birçok kişi farkında olmadan bu döngüye hapsolur. 3. Zaman Algısının Kaybolması: Dijital bağımlılık, zaman algısının çarpıklaşmasına yol açar. Sosyal medyada gezinmek veya oyun oynamak, bireylerin zamanın nasıl geçtiğini fark etmelerini engelleyebilir. Bu durum, bir saatlik bir çalışma planını birkaç dakikalık bir mola olarak başlayan dijital aktivitelerle birlikte saatlerce erteleyebilir. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında olunmadığı için ders çalışma süresi sürekli ötelenir. 4. Psikolojik Kaçış: Dijital bağımlılık, bireylerin stresli veya zorlayıcı durumlardan kaçış aracı olarak kullandığı bir yol olabilir. Ders çalışmak, genellikle zihinsel olarak zorlayıcı bir faaliyettir ve bu nedenle bireyler bu sorumluluğu üstlenmek yerine dijital dünyaya kaçabilir. Dijital bağımlılıkla kaçış davranışları artar ve zor görevlerden uzak durma eğilimi güçlenir. 5. Motivasyon Eksikliği ve Düşüklüğü: Dijital bağımlılık, ders çalışmak gibi uzun vadeli hedeflere ulaşmak için gereken motivasyonu azaltabilir. Dijital ortamlar, sürekli olarak eğlence, etkileşim ve anında sonuçlar sunar, bu da kişilerin uzun vadeli hedeflere odaklanma kapasitesini zayıflatabilir. Bu durumda ders çalışmak gibi daha zorlayıcı ve uzun vadede ödül getiren faaliyetler göz ardı edilir. 6. FOMO (Fear of Missing Out): Dijital bağımlılıkla bağlantılı olarak FOMO, yani “bir şeyleri kaçırma korkusu”, bireylerin sürekli olarak dijital dünyaya bağlı kalmalarına neden olabilir. Sosyal medyada gelişen olayları veya arkadaşlarının ne yaptığını kaçırmaktan korkan bireyler, ders çalışmayı erteleyip sürekli çevrimiçi kalma ihtiyacı hissedebilirler. 7. Yetersiz Zaman Planlaması: Dijital bağımlılığı olan bireyler, genellikle zamanlarını nasıl organize edeceklerini bilemezler. Bir dizi eğlenceli dijital aktivite, ders çalışma saatlerinin yerini alabilir. Dijital cihazların aşırı kullanımı, zamanı doğru bir şekilde planlama becerilerini zayıflatır, bu da ders çalışma için gerekli olan zamanı ayırmayı zorlaştırır. 8. Sosyal Baskı ve Takip Edilme Hissi: Dijital dünyada sürekli olarak başkalarının başarıları, sosyal etkinlikleri ve hayatlarına dair paylaşımlar görmek, bireyde sosyal baskı yaratabilir. Bu baskı, bireyin sürekli sosyal medyada aktif kalma ihtiyacı hissetmesine neden olabilir. Bu da ders çalışmayı ertelemeye ve daha fazla zaman kaybetmeye yol açar. 9. Kıyaslama ve Düşük Öz-değer: Sosyal medya bağımlılığı, bireylerde sürekli başkalarıyla kıyaslama yapma alışkanlığı geliştirebilir. Başkalarının başarılarını, aktivitelerini ve yaşam tarzlarını sosyal medyada sürekli olarak gözlemlemek, kişide yetersizlik ve düşük öz-değer hissi yaratabilir. Bu durumda birey, ders çalışmak gibi yapıcı faaliyetlerden kaçınabilir ve bu negatif duygulardan kaçmak için dijital dünyaya daha fazla yönelebilir. 10. Bilişsel Yorgunluk: Dijital dünyada sürekli olarak bilgiye maruz kalmak, beyni yorar. Bilgi bombardımanı, beyin üzerinde bilişsel bir yük yaratır ve bu da bireylerin ders çalışmaya başlamadan önce zihinsel olarak tükenmiş hissetmelerine yol açabilir. Bu zihinsel yorgunluk nedeniyle ders çalışmaya başlamak ertelenir. 11. Karar Verme Zorluğu: Dijital bağımlılığın neden olduğu sürekli dikkat dağınıklığı, karar verme süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Ders çalışmak gibi uzun süreli dikkat gerektiren görevlerde, kişi hangi konudan başlayacağına veya nasıl bir çalışma yöntemi izleyeceğine karar vermekte zorlanabilir. Bu karar verme zorluğu, başlama eylemini sürekli olarak erteleme davranışıyla sonuçlanabilir. 12. Öz-disiplin Zayıflığı: Dijital bağımlılık, bireylerin öz-disiplinlerini zayıflatabilir. Sürekli dijital cihazlara erişim, bireyin kendi kendine koyduğu sınırlamalara uyum sağlamasını zorlaştırır. Öz-disiplinin zayıflaması ise ders çalışmayı başlatma ve sürdürebilme yetisini olumsuz etkiler. Sen de ders çalışmaya başlamada zorluk yaşıyorsan ÜZÜLME; ÖĞRENCİ DOKTORU YANINDA... Motivasyon, sınav stresi, hedef belirleme, zaman yönetimi ve verimli ders çalışma teknikleri gibi akademik başarı için ihtiyacınız olan her türlü destek için öğrenciye özel çözümler sunuyorum. (NOT: Lütfen kaynak belirtmeden paylaşım yapmayınız.)
Yorum Yapabilmek Ve Soru Sorabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş Yap